İlgili Sonuçlar

• bağımlı (adj.)
  تابع
  daha fazlası ...
• yapışık (adj.)
  تابع
  daha fazlası ...
• sürdürmek (v.)
  تابع
  daha fazlası ...
• ay (n.)
  تابع
  daha fazlası ...
• uydu (n.)
  تابع {ج تَوَابِع}
  daha fazlası ...
• ait (adj.)
  تابع
  daha fazlası ...
• fonksiyon (n.)
  تابع
  daha fazlası ...
• peyk (n.)
  تابع
  daha fazlası ...
• muhtaç (adj.)
  تابع
  daha fazlası ...
• yandaş (n.)
  تابع
  daha fazlası ...
• kovalamak (v.)
  تابع
  daha fazlası ...
• tabi (adj.)
  تابع
  daha fazlası ...
• havari (n.)
  تابع
  daha fazlası ...
• hadise (n.)
  شيء تابع لآخر
  daha fazlası ...
• sahi (adj.)
  وفي
  daha fazlası ...
• sadık (adj.)
  وفي
  daha fazlası ...
• tok (adj.)
  وفي
  daha fazlası ...
• sadakatli
  وَفِىٌّ {ج أوفياء}
  daha fazlası ...
• sadık
  وَفِىٌّ {ج أوفياء}
  daha fazlası ...
• vefakar
  وَفِىٌّ {ج أوفياء}
  daha fazlası ...
• dolmuş (adj.)
  وفي
  daha fazlası ...
• kapatmak (v.)
  وفى
  daha fazlası ...
• vefalı (adj.)
  وفي
  daha fazlası ...
• ödemek (v.)
  وفى
  daha fazlası ...
• dolu (adj.)
  وفي
  daha fazlası ...
• vefalı
  وَفِىٌّ {ج أوفياء}
  daha fazlası ...
• kapamak (v.)
  وفى
  daha fazlası ...
• mümin (adj.)
  وفي
  daha fazlası ...
• kapanmak (v.)
  وفى
  daha fazlası ...
• bulundurmak (v.)
  وفى
  daha fazlası ...

örneklerde

• Kader arkadaşımla sevgimiz daha da tazelenecek burada.
  تابعي الوفي هذا يريد الاستحمام
• -Devam et.
  .تابع - ...وفي تلك المرحلة، أمر حتمي -
• Sadık vatandaşım Percy Hamleigh'e Shiring Kontluğu'nu veriyorum.
  إن تابعي الوفي (بيرسي هيملي) سيصبح اليوم "حاكم شايرينج"
• Okul idaresi hakkında çok şey biliyor, kendi kendine yükseldi... ...bir sürü kurulun üyesi, ama bir liderden çok, bir işçi.
  حسناً ،إنها تابعة للحكومة ،وفي صعود مستمر ترأس مجموعة كبيرة من اللجان لكنها عاملة أكثر منها رئيسة